2012

Tiyatro TEMPO ile “Yaşamayı Beklerken”

Akdeniz Üniversitesi AB Merkezi 50. Yılda Türk İş Göçünü Belgeliyor

Ankara’da faaliyetlerini sürdüren tanınmışgençlik tiyatro grubu “Tiyatro TEMPO” topluluğunun oynayacağı “Yaşamayı Beklerken” adlı gençlik oyunu, 3 Mart’ta Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde sanatseverlerle buluşacak.

AÜ Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM)’ın daveti veİzmir Goethe Enstitüsü ile ortaklaşa düzenlenentiyatro gösterisi ‘Türk İş Göçü’ nün 50. Yılı konu alıyor. Göç olgusundan yola çıkarak hazırlanan bir sahne yapıtı olan ‘Yaşamı Beklerken’ de oyuncuların yanı sıra, kuklalara da yer veriliyor, onlar da dile geliyor adeta. İnsan ilişkilerine dayanan ve iş göçü ile Almanya’ya giden işçi anne, baba, kardeş, hala, amcaların ve komşuların geride bıraktığı aile üyelerinin yaşanmış öykülerini sahneye taşıyan oyun, adeta bir belgesel niteliğinde.

Oyunda müzik de var. Nedim Yıldız’ın bestelerini ve seçtiği müzikleri seslendirecek olan “Üç Anadolu” grubu oyunda yer alıyor.

GOETHE ENSTİTÜSÜ İLE TİYATRO TEMPO’NUNORTAK PROJESİ

Goethe Enstitüsü ve Tiyatro TEMPO’ nun ortak projesi olan bu oyun, birçok ödülü olan Alman Tiyatro Yazarı ve gazeteci Anja Tuckermann tarafından yazıldı.

Oyun 2010- 2011 sezonunda Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği ASSİTEJ Türkiye Merkezi ve Sahne Dergisi tarafından “Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu” alanında “En İyi Reji” ödülüne layık görülen Haluk Yüce’nin rejisiyle sunuluyor.

Akdeniz Üniversitesi Tiyatro Topluluğu, Ekip 399 Tiyatro Topluluğu, Oyunevi Tiyatro Topluluğu, Yaratıcı Sanatlar Tiyatro Topluluğu ve Üniversite Personel Tiyatrosu ile Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı Kültür Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren diğer öğrenci toplulukları da oyuna katılımlarıyla destek veriyorlar.

OYUNDAN SONRA SÖYLEŞİ

Sanatın,öğrenmeyi eğlenceye dönüştüren, insanı konunun derinliklerine götüren önemli bir faaliyet olduğuna işaret eden AKVAM Müdürü Doç. Dr. Erol Esen, bu etkinliğin yakın tarihteki Türk iş gücünün Avrupa’ya göçünü anlamayı kolaylaştıracağını söyledi.

Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda saat 19’da başlayacak Tiyatro gösterisine giriş ücretsiz olup, tüm Antalyalı sanatseverler davetlidir. Tiyatro gösterisinden sonra ise Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesisleri’nde AKVAM Müdürlüğü ve oyunun rejisiyle müşterek bir söyleşi düzenlenecek.

Tiyatro Tempo

Yaşamayı Beklerken

Türk-Alman Bilimsel İşbirliği Forumu

Foruma Yabancı Düşmanlığı ve Kültürlerarası Açılım Damgasını Vurdu

AKVAM’ın düzenlediği Türk-Alman Toplantısı başarıyla tamamlandı

Akdeniz Üniversitesi AB Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) ve Friedrich- Ebert- Stiftung Derneği’nce düzenlenen Türk-Alman Bilimsel İşbirliği Forumu”nda en çok iki ülke ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen konular üzerinde duruldu.

Türkiye ile Almanya’nın Göç ve Uyum politikalarının 50 yılını doldurmasıyla daha anlamlı hale gelen forum,Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiProf. Dr. YavuzTekelioğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. “Türk-Alman Bilimsel İşbirliği Forumu”nda Türklere karşı tutumu nedeniyle en çok eleştiriyi Almanya aldı. Türk ve Alman bilim adamlarının katıldığı forumda, Almanya’da Türklere karşı izlenen ırkçı politikalar dile getirilerek, bunun üst yönetimlere sızma ihtimali olabileceğine dikkat çekildi. Türk katılımcılar, Türklerin Almanya’ya gidişinin Almanya’nın demokratikleşmesine de katkıda bulunduğuna işaret ederek, sorunların uzun yıllar iç içe olmaktan kaynaklandığını anlattılar. Öte yandan, Alanya’da yaşayan yabancılar açısından Alanya’nın iyi bir model olduğu belirtildi.

TÜRK- ALMAN İŞBİRLİĞİ GELECEKTE DAHA PARLAK OLACAK

Eleştirilere cevap vermeye çalışan Alman yetkililer ise Türk- Alman üniversiteleri işbirliğinin gelecekte daha parlak olacağını söylediler. Vize konusunda kolaylık sağlanması yolunda Brüksel’de çalışmalar yapıldığını hatırlatan Alman yetkililer, vize ile ilgili iş adamlarına yönelik uyguladıkları kolaylıklardan örnekler verirken, Türk konuşmacılar da Almanların yeşil pasaportlulara karşı bile sergiledikleri davranışların uzun bir geçmişe sahip Türk-Alman dostluk ilişkileri ile bağdaşmadığını vurguladılar.

Konuşmacılar, Türk- Alman işbirliğinin önemi üzerinde durarak, Türkiye’nin artık göç veren değil göç alan ülke haline de geldiğini ifade ettiler. Bunun ise ekonomi ve demokratikleşmenin geliştiği bir döneme denk geldiğinin altını çizdiler.

‘VİZESİZ AVRUPA TEZİNE DESTEK İSTİYORUM’

Forumun açılışında konuşan Akdeniz Üniversitesi RektörYardımcısı Prof. Dr.Meral Gültekin, üniversite olarak böyle bir foruma ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Her alanda Türkiye ile Almanya arasındaki işbirliğinin yoğunluğuna dikkat çeken Gültekin, bu işbirliğinin artık “En”lere dönüştüğünü örneklerle aktardı. Gültekin, “Sonuç raporunda vizesiz Avrupa artık hayata geçirilmeli” diyerek, katılımcılardan “Vizesiz Avrupa” tezine destek istedi. Gültekin, konuşmasını, “Berlin Duvarını yıkan Almanya bunu da yapabilir” şeklinde özetledi.

Türk- Alman bilimsel işbirliğinin geniş bir alana yayıldığını anlatan AKVAM Müdürü Doç. Dr.Erol Esen, Almanya’ya göçün 50. Yılını ve bu süre içerisinde Türk-Alman bilimsel işbirliğinin nasıl geliştiğini anlattı. Esen, ne tür projeler yürüyor, bunlarla ilgili deneyimler bize neyi gösteriyor, hangi destekleme programları var, Türkiye’de hangileri, Almanya’da hangileri? Bu ve benzer birçok soruya cevap aradığımız bu programı üniversitemizde gerçekleştirmekten son derce mutluyum” dedi.

Hafta sonunu da kapsayan programın son gününde de Antalya Kaleiçi gezildi.

30’ayakın Türk ve Alman konuşmacı ve yaklaşık 250 katılımcıyla gerçekleşen Forumda konuşanların isimleri ve işledikleri konular ise şöyle:

GÖÇ VE UYUMDAN 50 YIL SONRA konulu oturumda yapılan konuşmalar:

“Türkiye’den Almanya’ya Göç ve Sonuçları”

Dr. Can ÜNVER, TÜRKSAM, Ankara

“Almanya’nın Uyum Politikaları ve Sonuçları”

Dr. Lale AKGÜN, Eski SPD Milletvekili, Köln

“Türk-Alman İşbirliği Deneyimleri ve Sonuçları”

Doç. Dr. Erol ESEN, AKVAM Müdürü

“Avrupa Perspektifinde Türk-Alman Bilimsel İşbirliği”

Prof. Dr. Faruk ŞEN, TAVAK Yönetim Kurulu Üyesi, Bonn-İzmir

“Going İstanbul, Going Home? İki Ülke Arasında Kalmış Türkiye

Kökenli Bilim İnsanları?”

Dr. Yaşar AYDIN, WeltWirtschaftsInstitut Hamburg, Hamburg

“Türkiye’de Yaşayan Alman Göçmenlerin İş ve Yaşam Dünyası: Alanya Örneği”

Julia ALAETTİNOĞLU, Yabancılar Meclisi Basın Sözcüsü, Alanya

TÜRK ALMAN BİLİMSEL İŞBİRLİĞİNDE MODELLER VE YÖNTEMLERkonulu oturumda yapılan konuşmalar:

“Yenilikçi Konseptler ve Etkili Uygulamalar”

Prof. Dr. Mehmet Emin KÖKTAŞ, Türk-Alman Üniversitesi Rektör Yardımcısı,

İstanbul

Prof. Dr. Yeşim KUŞTEPELİ, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir

Emre GÜR, Internationales Zentrum für europäische Bildung,

Berlin/Nizza/İstanbul

“Türk ve Alman Destekleme Programları: Modeller ve Koşullar”

Aslı AKÇAYOZ, TÜBİTAK, Ankara

Dr. Akın AKKOYUN, DLR-BMBF, Bonn

TÜRK-ALMAN BİLİMSEL İŞBİRLİĞİNİN GELECEĞİ konulu yuvarlak masa toplantısında

Prof. Dr. Ziya ŞANAL, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü, Istanbul

Dr. Günter SEUFERT, Stiftung Wissenschaft und Politik, Berlin

tarafından yönetilen oturumun konuşmacıları:

Doç. Dr. Nail ALKAN, Gazi Üniversitesi, Ankara

Prof. Dr. Ertuğrul ARPAÇ, Akdeniz Üniversitesi, Antalya

Daniel GRÜTJEN, Istanbul Policy Center/Netzwerk-Türkei, İstanbul

Doç. Dr. Bianca KAISER, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, İstanbul

Mehmet Nuri KAYA, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ankara

Dr. Funda KLEIN-ELLİNGHAUS, Bremen Üniversitesi, Bremen

Prof. Dr. Atilla RAMAZANOĞLU, Akdeniz Üniversitesi, Antalya

AKVAM-Polonya Ekonomi Üniversitesi Ortak Projesi

AKVAM ve Polonya Ekonomi Üniversitesi’nden AB Konferansı;

“AB’nin Genişlemesinden bize ne”

Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) ile Polonya Ekonomi Üniversitesi, AB Genişleme Süreci ve aday ülkeler konusunda “AB’nin Genişlemesinden Bize Ne? – Süreçler, Fırsatlar ve Perspektifler” başlıklı bir çalışma gerçekleştirdi. 16- 19 Nisan tarihleri arasında Polonya’dan gelen uzmanlarla birlikte gerçekleştirilen toplam sekiz atölyenin ardından 20 Nisan tarihinde Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Antalya Valiliği AB Projeleri Koordinasyon Merkezi’nin de (CEUPA) katkılarıyla bir konferans düzenlendi. Konferansta, AB’nin genişleme stratejileri, araçları ve aday ülkelere uygulanan politikalar, genişleme süreçlerinin beraberinde getirdiği fırsatlar, Türkiye-AB arasındaki katılım müzakerelerindeki olası gelişmeler ve Avrupa vatandaşlığı konuları tartışıldı. Konferansta ayrıca, AB’ye katılım sürecinde uluslararası göç ve Türkiye’deki düzenlemeler ve uygulamalar konusu da işlendi. Konferansın açılışında konuşan Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) Müdürü Doç. Dr. Erol Esen, Türkiye’de AB süreci çalışmalarının 81 ilde devam ettiğini belirterek, “İyi ki bu proje kabul edilmiş ve iyi ki Polonya ile birlikte çalışıyoruz.” dedi. Esen, AB sürecinde Polonya’nın Türkiye’nin üyeliğini destekleyen bir ülke olduğunu hatırlattı. Esen, projenin amacının AB ile ilgili farkındalığı arttırmak ve AB genişleme sürecini anlatmak olduğunu kaydetti.

AÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç da, konferansta yaptığı konuşmada, az da olsa bu projede yer almaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

POLONYA İLE TELE-KONFERANS

Polonya Ekonomi Üniversitesi’nden Dagmara Taflinska, Marta Tybura ve Michael Cichoracki de proje ve burada gerçekleştirdikleri çalıştaylar hakkında geniş bilgi verdiler. Ayrıca, aynı anda tele konferans sistemiyle Polonya’daki öğrencilerle röportajlar yapılarak, Türkiye’nin üyeliği konusunda görüşleri alındı. Öğrenciler, Türkiye’yi sevdiklerini ve Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istediklerini söylediler.

AB Takımı Üyesi ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Elemanı Emre Gönen de, AB’nin şu anki üyeleriyle genişleme sınırına ulaştığını anlatarak, “Türkiye’nin sınırlarının ötesinde büyük bir katliam yaşanıyor. Hatta Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına da ateş açılabiliyor.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Bilgin Tiryakioğlu ise “Türk Yabancılar Hukukunun Anayasal İlkeleri ve AB’ye Uyum Sürecinin Getirdikleri” konusunu işledi. Anayasal düzende yabancıların da kanun önünde eşit olduğunu anlatan Tiryakioğlu, ancak bazı devletlerde uygulamalarda aksaklıklar olduğunu aktardı. T. C. Anayasasının “herkese” diye başladığına dikkat çeken Tiryakioğlu, “Ancak, yabancıların siyasi hakları teminat altına alınmamıştır. AB sürecinin de etkisiyle daha somut yasalar çıkıyor.” şeklinde özetledi.

Konferansın sonunda konuşan Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut İltica Daire Başkanı Yahya Bilgiç de, göç ve nedenleri üzerinde durdu. Konferans, soru- cevap bölümüyle son buldu. Konferansa, Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, eğitim camiası, kamu kurum ve kuruluşları AB temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve öğrenciler katıldı.

Basın Bülteni

Konferans Daveti

Afiş

Çalıştay Daveti

Afiş 1

Afiş 2

Afiş 3

2012 Avrupa Günü

Medya Objektif? Avrupa’da Türkiye, Türkiye’de Avrupa’nın İmajı

Avrupa Günü Paneli

8 Mayıs 2012, Antalya

Avrupa Günü ödülle taçlandırıldı

Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM), 2012 Avrupa Günü etkinlikleri çerçevesinde bir panel düzenledi. Panelin ardından, “AB Yolunda Geç İletişimciler Yarışması”nda dereceye girenlere ödüller verildi.

AKVAM ve Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliği ile Antalya Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi’nin tüm hafta gerçekleştirdiği etkinlikler çerçevesinde öngörülen panelde, ‘Medya Objektif Avrupa’da Türkiye, Türkiye’de Avrupa’nın İmajı’ konusu işlendi. Panelin açılışında konuşan AKVAM Müdürü Doç. Dr.Erol Esen, 9 Mayıs Günü’nün tarihçesini ve bugüne kadar gerçekleştirilen faaliyetlerini anlattı. Bu haftanın anlamına dikkat çeken Esen, “Fransa’daki seçimler Türkiye’yi rahatlattı” diyerek, Türkiye’ye normal bakan yeni bir yönetimin oluştuğunu söyledi. Esen, ayrıca AB yarışmasında dereceye giren öğrencileri de kutladı.

Açılışta kısa bir konuşma yapan Antalya Vali Yardımcısı Murat Bulacak da, AB’ye uyum yasalarının hızla hazırlanmakta olduğunu belirterek, 9 Mayıs’ın tarihin en büyük barış projelerinden biri olduğunu ve bu tür etkinliklerle kamuoyunun dikkatinin çekildiğini ifade etti.

AB BİZİ OYALIYOR

İlk Oturum Başkanlığını A. Ü. İletişim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu’nun yaptığı panelde söz alan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Kazancı, ‘Avrupa Birliği-Türkiye İlişkilerine Genel Bakış’ı anlattı. AB üyeliği için hükümetin elinden geleni yaptığını aktaran Kazancı, “Bizi oyalayan ve kapıları kapamak isteyen bir Avrupa var. Ben beni bildim bileli görüşmeler devam ediyor. Gerekçeleri açık seçik değil. Aslında hepsinin fikri aynı ama gizliyorlar. Sözcülüğünü Almanya ve Fransa yapıyor. Sebebin biri ideolojik; biz Müslümanız, onlar Hristiyan. İkinci etken de 76 milyon nüfusumuz.” diye konuştu.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisi Songül Gün, ‘İnançlar, Tutumlar, Önyargılar’ konusunu anlatırken, A. Ü. İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr.Emine Uçarİlbuğa da, ‘Göç, Göçmenlik- Hem Orada Hem Burada Olmak’ konuları üzerinde durdu. Dünya nüfusunun yüzde 3’nün göç halinde olduğuna dikkat çeken İlbuğa, Türkiye’nin 1980’den sonra göç alan ülke olduğunun altını çizdi.

A.Ü İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Seyfi Kılıç ise yazılı basında Türkiye’nin AB üyeliği sürecini anlatarak, en çok haberlerin AB ilerleme raporlarını yayınladığı sırada okunduğunu rakamlarla dile getirdi.

Panele Almanya’nın Sesi Radyosu’ndan (Deutsche Welle) katılan, 50 yıldır Almanya’da gazetecilik yapan Baha Güngör, ‘Almanya’da Türkiye’nin Değişen İmajı’nı anlattı. Güngör, özetle Türkiye’nin gücünün imaj değişikliğini körüklediğini vurguladı.

ODTÜ Avrupa Çalışmaları Merkezi’nden Yrd. Doç. Dr. Özgehan Şenyuva, ‘AB Ülkelerinden Türkiye’nin Üyeliğine Bakışı’nı işlediği konuşmasında, “Türkiye imaj çalışması mı yapmalı yoksa, doğru bilgilendirme mi?” sorusunu yöneltti.

AVRUPA ARTIK İMAJLA DEĞİL SORUNLARIYLA UĞRAŞIYOR

‘İmaj Yönetimi ve İletişim Stratejileri’ konusunu ele alan Ankara Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Nuran Yıldız, “İmaj bir an değil, bir süreçtir.” dedi. Yıldız, Avrupa’nın bugün artık imajla değil kendi iç sorunlarıyla uğraştığını ve 80 yılda büyük değişiklikler yaşandığını söyledi.

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen panelden sonra ödül törenine geçildi. Vali Yardımcısı Murat Bulacak, Konyaaltı Kaymakamı Bayram Yılmaz, AÜ Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, A. Ü. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Arık, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Burhan Varkıvançve Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr.İrfan Özcan’ın katıldığı törende “AB Yolunda Genç İletişimciler Yarışması”nda dereceye girenlere çeşitli hediyeler verildi. Tören, hatıra fotoğrafı çekimi ve kokteyl ile son buldu.

Program

Program Görseli

Davetiye

Basın Duyurusu

AKVAM, Almanya’dan Kehl Yüksekokulunu Ağırladı

Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM), Almanya’nın Kehl şehrindeki Kamu Yönetimi ve Maliye Yüksek Okulu’ndan gelen konuklarını ağırladı. 9 yüksek lisans öğrencisi ile 2 öğretim üyesi, Türkiye’deki yerel yönetimleri incelemek ve AB’ye uyum süreci hakkında bilgi almak amacıyla Antalya’ya geldi. Konuklar, iki gün boyunca Akdeniz Üniversitesi, Muratpaşa Belediyesi ve Kent Konseyi’nde Türkiye’deki yerel yönetimlerin işleyişi hakkında detaylı bilgi aldılar. İlk önce AÜ RektörYardımcısı Prof. Dr.Meral Gültekin’i makamında ziyaret ederek, Akdeniz Üniversitesi’nin eğitim öğretim faaliyetlerini öğrenen Alman heyeti, daha sonra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde yerel yönetimler ve Türkiye AB ilişkileri konusunda konferans aldılar. Aynı gün Muratpaşa Belediye’sini ziyaret eden Alman konuklar, Belediye Meclis üyesei ve aynı zamanda Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkan Yardımcısı ve Milli Heyet Başkanı Gaye Doğanoğlu’nu ziyaret ederek belediyedeki ve Avrupa Konseyi’ndeki faaliyetleri hakkında bilgi aldılar.

İkinci gün Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt’u ziyaret eden heyet, Kent Konseyi ve Gündem 21’in kuruluşu ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi edindiler. Antalya Kent Konseyi’nin Türkiye’de bir ilk ve örnek olduğunu açıklayan Başkan Semanur Kurt, 2006 yılında çıkan yasayla tüm belediyelerin Konsey’in aldığı kararları dikkate almak zorunda olduklarını söyledi. Kurt, “Tüm çalışma grubu üyelerimizle yaklaşık 5 bin üyeden oluşan Antalya Kent Konseyi, kentimiz için hayati önem taşıyan tavsiye kararları almaktadır. Kent lehine olmayan kararların uygulanmasını önlemek için bütün demokratik hakkımızı kullanarak engel oluyoruz” diye özetledi. Kent Konseyi ve Gündem 21’in faaliyetlerini ilginç bulan heyet, benzer uygulamaların Almanya’da da olduğunu ancak, Antalya Kent Konseyi’nin farklılıkları bulunduğunu ifade ettiler.

Konuklara ev sahipliği yapan AKVAM Müdürü Doç. Dr. Erol Esen ise ziyaretle ilgili özetle şunları söyledi:

“Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde Türkiye’de halen devam eden Kamu Yönetimi reformlarının gerçekleştirildiği bir dönemde her iki ülke akademisyenlerinin fikir alışverişi için bir araya gelmeleri yararlı olacaktır. Kehl Yüksekokulu ile birlikte Avrupa başkentlerinden biri olan Strasburg’taki Üniversite ile de en kısa zamanda işbirliği olanakları oluşturmayı planlıyoruz”.

Boş kalan zamanlarında Antalya’nın tarihi ve turistik yerlerini gezen konuk heyet, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye’deki gelişmeleri yerinde görmekten büyük sevinç duyduklarını söylediler.

Program

Nürnberg’te Türkiye Günleri

Antalya’dan Kardeş Şehir Nürnberg’e Ebru Sergisi

AKVAM’ın düzenlediği Türkiye Günleri 13 Temmuz’da açılıyor

BASIN DUYURUSU

Antalya, 11 Temmuz 2012 – Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan ebru eserleri bu yıl Nürnberg’te Türk ve Alman sanatseverlerle buluşuyor. Avrupa’da “su üzerinde resim yapmak” olarak bilinen Ebru sanatı, 13-15 Temmuz tarihlerinde Nürnberg’te düzenlenen Türk-Alman Dostluk Festivali’nde sergilenecek. Kuzey Bavyera Türk Veliler Derneği’nin öncülüğünde bu yıl beşincisi düzenlenen Festivale böylece Akdeniz Üniversitesi de katkı veriyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı etkinlik 13 Temmuz 2012 saat 16.00’da Bayernstrasse’deki halk festivali meydanında açılıyor. Festival çerçevesinde düzenlenen ve Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları Yrd. Doç. Dr. Şemsettin Dağlı, Okutm. Nurhan Karataş ve Öğr. Gör. M. Ali Eroğlu’nun toplam 30 ebru eserinden oluşan sergi de aynı saatlerde kapılarını Nürnbergli sanatseverlere açıyor.

Açılışını Nürnberg Belediye Başkanı ve kentin diğer ileri gelenlerinin yapacağı Türk-Alman Dostluk Festivali’nin ikinci günü 14 Temmuz saat 11.00’den itibaren Türk ve Alman sanatseverlere ebru yapma fırsatı da verilecek. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şemsettin Dağlı tarafından yürütülecek ebru atölye çalışmasında, ziyaretçiler kendi istedikleri resimleri “su üzerine” yapacaklar. Atölye çalışmasını yönetecek Yrd. Doç. Dr. Şemsettin Dağlı, tüm malzemelerin Türkiye’den götürüleceğini söyledi ve Nürnberg’te daha çok Türk-Alman dostluk motiflerinin işleneceğini duyurdu.

2010 yılından beri Avrupa’nın çeşitli kentlerinde “Türkiye Günleri” düzenleyen Üniversite’nin AB Merkezi (AKVAM), Akdeniz Üniversitesi elemanlarının sanat, kültür ve bilimsel çalışmalarını bu kez Nürnberg’te tanıtıyor. Programa katılan AKVAM Müdürü Doç. Dr. Erol Esen, bu yıl 30.000 ziyaretçinin beklendiği Nürnberg Programı’nda Akdeniz Üniversitesi’nin bir standla tanıtılacağını söyledi. Önümüzdeki öğretim yılında da yurtdışı faaliyetlerinin sürdürüleceğini duyuran Doç. Dr. Erol Esen, AKVAM’ın 10. kuruluş yılı olan 2013 yılında kardeş şehir Nürnberg’le daha kapsamlı bir program planladıklarını söyledi.

nurnbergcalisma

Konferans “Avrupa Dayanışması Bitiyor mu?”

Türkiye ve AB Yol Ayrımında mı?

AB’deki Güven Krizi Türkiye-AB İlişkilerini Derinden Etkiliyor

Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) 2012-2013 Eğitim Öğretim yılını açtığı AB Konferansı’nda her iki tarafı radikal kararların beklediğini duyurdu.

“Avrupa Dayanışması Bitiyor mu?” diyerek bir konferans düzenleyen AKVAM, Avrupa Birliği’nin içinde olduğu “Ekonomik ve Güven Krizi Döneminde Türkiye’nin Üyelik Sürecini” ayrıntılı olarak tartışmaya sundu.

Son yıllarda devam eden ekonomik kriz, AB’nin karar alma yeteneğini etkileyerek Birlik içinde bir güven krizine dönüştürdü. Yunanistan ve İspanya gibi çeşitli AB ülkelerinde yoğun olarak hissedilen ekonomik kriz, EURO’nun korunması ile ilgili son alınan kararla biraz hafifledi. Ancak kriz devam etmekte.

AB’nin üye ülkeleri krizi çözecek cesaretli adımlar atmakta çekinmekte. Bu konudaki çözüm öncelikleri ülkelere göre değişmekte. Bazı ülkeler krizi bir fırsata çevirip üye ülkelerin kendi yetkilerinin daha fazlasını AB organlarına vermeyi öneriyor. İngiltere’nin başı çektiği bir diğer grup üye ülke ise, halen var olan ortak politika alanlarının bile daraltılması taraftarı.

Bu ikilem, geçen hafta açıklanan Türkiye İlerleme Raporu’nda da görülmekte. AB’nin siyasi karar organları olan Avrupa Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin yapması gerekenleri vurgularken, AB Komisyonu üyeleri daha ölçülü bir dil kullanarak, Türkiye’nin son yıl gerçekleştirdiği üyelik çabalarını da övmekten kaçınmıyor

Basında görülen tepkilere bakılırsa, Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’nda açıklanan İlerleme Raporu, daha çok siyasi tartışmalara neden olmakta. Rapor, özellikle siyasi çevrelerde bazı tepkileri gösterme konusunda bir araç olarak da kullanılabilmekte. Üyelik sürecinin başladığı 1998 döneminden bu yana onbeşincisi yayınlanan İlerleme Raporlarının giderek anlamsızlaştığı da, uzmanların gözlemleri arasında.

Konferansı sunan AKVAM Müdürü Doç. Dr. Erol Esen, AB’de son haftalarda normalleşmeye başlayan sürecin bir fırsat olarak değerlendirilerek daha radikal kararlara imza atmanın zamanı geldiğini vurguladı. Bu cesaretin hem AB’nin kendi içinde hem de Türkiye ile ilgili tutumlarında göstermesinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Erol Esen, bu ilişkilerin sağlığı açısından da önerilerde bulundu: İlişkilerin normalleşmesi için Müzakere sürecinin acilen yeniden işletilmeye başlaması gerek. “Aksi takdirde yapılabilecek en doğru ve gerekli kararın”, İlerleme Raporlarının geleceğini birlikte gözden geçirmek olur.

Davetiye

Basın Bülteni

Qi Gong Kişisel Gelişim ve Dönüşüm Semineri

Qİ GONG – Çigong

Kişisel Gelişim ve Dönüşüm Semineri

Akdeniz Üniversitesi AB Merkezi, Qi Gong yöntemi ile sizi modern yaşamın stresinden korunmaya ve sağlıklı yaşamın yeniden keşfedilen sırlarını öğrenmeye çağırıyor

AKVAM, Çin’de binlerce yıldır uygulanan sağlık ve kişisel gelişim hazinesi olan Çigong yöntemini tanıtmak amacıyla iki günlük bir seminer programı hazırladı. Oldenburg Üniversitesi ve Masaj ve Doğal Terapiler Derneği ortaklığında gerçekleştirilecek program iki gün sürecek.

Qigong, kökeni Doğu Asya toplumlarına dayanan bedenle yapılan yumuşak, akıcı, estetik ve aynı zamanda kuvvet dolu hareketlerdir. Çin tıbbının beş ana dalından birini oluşturur.

Amaç, uygulayan kişinin yaşam süresince sağlıklı kalması, varsa rahatsızlıklarını doğal yollarla iyileştirmesi, devamlı bir canlılık ve kişisel gelişim içerisinde olmasıdır.

Her yaş için uygun olan Çigong egzersizleri, stres ve düzensiz yaşamdan kaynaklanan modern hastalıkları kendi gücünüzle tedavi etmek amacıyla uygulanır.

Önümüzdeki yıl kuruluşunun 10. yılını kutlamaya hazırlanan AKVAM, Avrupa’da (yeniden) keşfedilen ve hastalıkların iyileştirilmesinde kamu kaynaklarıyla ulaşılabilen bir yöntem olan Qigong’u sizlerle buluşturuyor.

Seminer, uzun yıllardır Almanya’nın Oldenburg Üniversitesi’nde ders veren ve alan diline Türkçe’de son derece hakim olan Dr. Ertuğrul ŞAMİLOĞLU tarafından verilecektir.

Yer : Akdeniz Üniversitesi Avrupa Akdeniz Gençlik Eğitim ve Dinlenme Tesisi Kumluca/Antalya

Tarih: 9-11 Kasım 2012

Qi Gong Nedir?

Program ve Davet

Oldenburg-Uni Qigong-Vorstellung

Çok Kültürlü Eğitim ve İkidillilik

Kültürlerin Buluştuğu Kent Antalya’da “Çok Kültürlülük ve Çok Dillilik Tartışılıyor!

Akdeniz Üniversitesi, Farklı Kültürlerin Bütünleştiği Antalya’da Çok Kültürlülük ve Çok Dillilik Olgusunu Konuşuyor

Küreselleşen dünyada her geçen gün artan hareketlilikler sonucu toplumlarda yeniden bir yapılanmalar yaşanmaktadır. Akademik çevrelerde çok kültürlü eğitim, çok dillilik gibi kültürel paradigmaların eğitime yansımaları tartışılmaya başlanmıştır. Eğitimin, bireylerin sosyalleşmesinin sağlanması için bir araç olarak görülmesiyle birlikte bu yapılanmalar çok kültürlülük ve çok dillilik tabanına yayılmıştır. Bu bağlamda çok kültürlü/çok dilli eğitimin okul iklimi ve toplumsal yapı üzerine etkisi ile ilgili birçok çalışma yapılmaktadır. Yapılan bu araştırmaların uygulama sonuçlarının toplumsal platformda paylaşımı amacıyla Akdeniz Üniversitesi AB Merkezi (AKVAM) ve A. Ü. Eğitim Fakültesi işbirliğiyle

“Çokkültürlü Ortamlarda Eğitim ve Okul Öncesi Dönemde İkidilli Eğitim Uygulamaları”

paneli düzenlenmektedir.

Bu bağlamda okul ikliminde yer alan öğretmen, öğrenci, okul yönetimi ve ailelerde erken dönemden itibaren çok kültürlü ve çok dilli eğitim uygulamalarına yönelik algılarında farkındalık yaratmak amaçlanmaktadır.

Program, Almanya ve Türkiye’den katılacak araştırmacılar ve uygulamadan gelen uzmanlarla gerçekleştirilecektir

Yer : İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi A Blok 4. Kat Seminaryum Salonu

Tarih: 29 Kasım 2012 Perşembe

Saat: 09.30

Program ve Davet

Bilgi Notu

Az Gelişmiş Ülkelerde Su ve Kalkınma

BASIN BÜLTENİ

Antalya,31 Aralık 2012

Akdeniz Üniversitesi’nde ” Az Gelişmiş Ülkelerde Su ve Kalkınma” konulu Film gösterimi, Söyleşi ve Fotoğraf Sergisi Gerçekleştirildi
27 Aralık 2012 tarihinde Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM), Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Fransız Kültür Merkezi’nin işbirliği ile Dünya Su Forumu kapsamında Yönetmen Yann Arthus Bertrand’ın çektiği “La Soif du monde/Dünyanın Susuzluğu” isimli film gösterime sunuldu. Gösterime Akdeniz Üniversitesi Ekoloji topluluğu ve Erasmus Student Network da katkı sağladı. Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu Konferans salonunda yapılan film gösterimine öğrencilerin ilgisi yoğundu.
Film gösteriminin ardından gerçekleştirilen ve Moderatörlüğünü AKVAM Müdürü Doç. Dr. Erol Esen’in yaptığı söyleşiye konuşmacı olarak Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Topkaya ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Senem Atvur katıldı.
Söyleşi sonrasında Akdeniz Üniversitesi İdari İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kuşlu Fuaye salonunda “Hedef Kalkınma” isimli fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleşti. Fotoğraf sergisi 15 ocak 2013 tarihine kadar Kuşlu Fuaye Salonunda ilgililerin ziyaretine açık kalacak.

azgelismisafis-212x300.jpg

Basın Bülteni

“HOME” filminin yönetmeni Yann Arthus-Bertrand’ın yeni Filmi “Dünyanın Susuzluğu” hakkında söylenenler:

(A Thirsty World / La soif du monde)

Yann Arthus-Bertrand, Fransa, 2012

Yann Arthus-Bertrand’ın yeni belgeseli “Dünyanın Susuzluğu” dünya çevresinde yeni bir yolculuk sunuyor bizlere. Ünlü fotoğrafçı bu kez insanların hayatta kalmasına engel en büyük tehditlerden birine “suya” bakıyor. Günümüzde suya karşı gittikçe artan talebi, dünya nüfusundaki artışı ve gittikçe değişken hale gelen iklimin etkisini göz önüne aldığımızda su gezegenimizin en değerli doğal kaynaklarından biri haline geliyor. Çekimleri 20 farklı ülkede yapılan “Dünyanın Susuzluğu” Yann Arthus-Bertrand’ın ününe sadık bir biçimde, Güney Sudan ve Kuzey Kongo gibi ulaşılması oldukça güç ve nadiren filme çekilen bölgelerde havadan çekilmiş muhteşem görüntülerle taze suyun gizemli ve büyüleyici dünyasını gözler önüne seriyor. Ayrıca gezegenimizdeki göller, nehirler ve bataklıklar gibi suyun güzelliğinin ortaya çıktığı en güzel manzaraları da keşfetmemizi sağlıyor: (http://www.documentarist.org/2012/fest/program/bolum_UluslararasiPanorama.html)

Eklenme tarihi :31.08.2023 10:56:39
Son güncelleme : 31.08.2023 11:46:04