Türkiye ve AB Yol Ayrımında mı?
AB’deki Güven Krizi Türkiye-AB İlişkilerini Derinden Etkiliyor
Akdeniz Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) 2012-2013 Eğitim Öğretim yılını açtığı AB Konferansı’nda her iki tarafı radikal kararların beklediğini duyurdu.
“Avrupa Dayanışması Bitiyor mu?” diyerek bir konferans düzenleyen AKVAM, Avrupa Birliği’nin içinde olduğu “Ekonomik ve Güven Krizi Döneminde Türkiye’nin Üyelik Sürecini” ayrıntılı olarak tartışmaya sundu.
Son yıllarda devam eden ekonomik kriz, AB’nin karar alma yeteneğini etkileyerek Birlik içinde bir güven krizine dönüştürdü. Yunanistan ve İspanya gibi çeşitli AB ülkelerinde yoğun olarak hissedilen ekonomik kriz, EURO’nun korunması ile ilgili son alınan kararla biraz hafifledi. Ancak kriz devam etmekte.
AB’nin üye ülkeleri krizi çözecek cesaretli adımlar atmakta çekinmekte. Bu konudaki çözüm öncelikleri ülkelere göre değişmekte. Bazı ülkeler krizi bir fırsata çevirip üye ülkelerin kendi yetkilerinin daha fazlasını AB organlarına vermeyi öneriyor. İngiltere’nin başı çektiği bir diğer grup üye ülke ise, halen var olan ortak politika alanlarının bile daraltılması taraftarı.
Bu ikilem, geçen hafta açıklanan Türkiye İlerleme Raporu’nda da görülmekte. AB’nin siyasi karar organları olan Avrupa Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin yapması gerekenleri vurgularken, AB Komisyonu üyeleri daha ölçülü bir dil kullanarak, Türkiye’nin son yıl gerçekleştirdiği üyelik çabalarını da övmekten kaçınmıyor
Basında görülen tepkilere bakılırsa, Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’nda açıklanan İlerleme Raporu, daha çok siyasi tartışmalara neden olmakta. Rapor, özellikle siyasi çevrelerde bazı tepkileri gösterme konusunda bir araç olarak da kullanılabilmekte. Üyelik sürecinin başladığı 1998 döneminden bu yana onbeşincisi yayınlanan İlerleme Raporlarının giderek anlamsızlaştığı da, uzmanların gözlemleri arasında.
Konferansı sunan AKVAM Müdürü Doç. Dr. Erol Esen, AB’de son haftalarda normalleşmeye başlayan sürecin bir fırsat olarak değerlendirilerek daha radikal kararlara imza atmanın zamanı geldiğini vurguladı. Bu cesaretin hem AB’nin kendi içinde hem de Türkiye ile ilgili tutumlarında göstermesinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Erol Esen, bu ilişkilerin sağlığı açısından da önerilerde bulundu: İlişkilerin normalleşmesi için Müzakere sürecinin acilen yeniden işletilmeye başlaması gerek. “Aksi takdirde yapılabilecek en doğru ve gerekli kararın”, İlerleme Raporlarının geleceğini birlikte gözden geçirmek olur.